Video wall, markalar ile kullanıcılar arasındaki iletişimi artıran, etkili bir araçtır. Etkinlik kapsamında yapılan sunumdan yeni bir ürünün hedef kitleye tanıtımına kadar birçok amaç doğrultusunda bu teknolojiden faydalanabilmek mümkündür. Video duvarı sistemlerinin tam olarak ne olduğunu, geçirdikleri evrimi, özelliklerini merak edenler aradıkları tüm cevaplara bu içerik aracılığıyla ulaşabilir.
Video wall, birden fazla ekranın bir araya getirilmesiyle oluşturulan büyük görüntüleme yüzeylerini tanımlamak için kullanılan terimdir. Söz konusu duvarın tasarımında LCD, LED veya projeksiyon ekranları kullanılır. Bu şekilde bir araya getirilen ekranlar vasıtasıyla iki farklı ihtiyaç giderilebilir. Yani tek bir görüntü büyük halde sergilenebilir. Alternatif olarak takip veya bilgi verme amaçlı olarak her ekranın farklı görüntüyü yansıtması sağlanabilir.
Video wall sistemleri, yüksek çözünürlüklü görüntüleme gerektiren ortamlarda kullanılır. Örneğin:
Video wall teknolojisi nasıl gelişti sorusuna verilebilecek cevaplar, kronolojik olarak şu şekilde sıralanabilir:
Video wall teknolojisinin kökenleri, 1970’li yılların sonuna dayanır. 1980’li yılların başını da kapsayan bu dönemde; kontrol merkezleri, televizyon stüdyoları gibi tesislerde büyük ekranlı görüntüleme sistemlerine yönelik ihtiyaç artmaya başladı. Söz konu ihtiyacı karşılamak için gerekli adımlar, CRT teknolojisi yardımıyla atıldı. Döneme ait ilk video wall tasarımları, katot ışını tüpü (CRT) ekranlardan oluşturuldu.
Teknolojinin ortaya çıktığı ilk yıllarda, CRT’nin büyük boyutlarından ve hantal yapısından kaçınmak isteyenler projeksiyon sistemlerine yöneldi. Bu sistemlerde görüntü, birden fazla projektörün aynı anda çalışmasıyla oluşturulabiliyordu.
Takvimler 1990’lı yılları gösterdiğinde, LCD (Liquid Crystal Display – Sıvı Kristal Ekran) ve plazma ekranların dönemi başladı. CRT’lere göre daha ince, hafif ve enerji verimli olmaları sayesinde video wall tasarımı özelinde daha etkili teknoloji çözümleri oluşturulmaya başlandı. Özellikle LCD ekranların yaygınlaşmasıyla birlikte video duvar teknolojisinin kullanım alanı genişledi.
İnce çerçeveleri ile daha düzgün ve kesintisiz görüntüler sunan LCD ekranlardan oluşan video wall’lar; perakende mağazalarında, ticari alanlarda, havalimanlarında boy göstermeye başladı. Plazma ekranlar da başlangıçta geniş izleme alanları ve yüksek kontrast oranları nedeniyle tercih edildi. Ancak yanma gibi kronik sorunları nedeniyle LCD türdeşlerinin gerisinde kaldılar.
2010’lu yılların başlangıcından itibaren LED (Light Emitting Diode – Işık Yayan Diyot) teknolojisi video duvar çözümleri için en ideal seçenek olarak öne çıktı. Zira mikro versiyonları da bulunan LED ekranlar; parlaklık, renk doygunluğu, dayanıklılık ve enerji tüketimi bakımından dikkat çekici profile sahiptir. LED video duvarlar, teknolojik detayları kadar çerçevesiz tasarım ve modüler tasarım gibi avantajları da bünyelerinde barındırır.
Her pikselin bağımsız olarak ışık yayabildiği MicroLED ekranlar ise klasik LED çözümlerin daha ileri versiyonu olarak nitelendirilebilir. Çünkü söz konusu teknolojik detay, daha yüksek çözünürlüğe ve renk doğruluğuna sahip video wall çözümlerinin üretilebilmesini mümkün kılar.
Video wall ekran çözümlerinin başlıca özellikleri şunlardır:
Video wall sistemleri tasarlanırken aşağıda yer alan konulara dikkat etmekte fayda vardır:
Tasarım aşamasında ilk dikkat edilmesi gereken konu, video duvarının kullanım amacıdır. Projenin amacı, kamu alanlarında bilgilendirme ise net ve parlak ekranlar tercih edilmelidir. Güvenlik yönetimi, trafik izleme gibi alanlarda yüksek çözünürlük ve hızlı yanıt veren ekranların kullanımı gerekir. Reklam amaçlı tasarımlarda dinamik içerik yönetimine ve dikkat çekici renklere ihtiyaç duyulur. Eğlence ve etkinlikler içinse büyük ölçekli kurulumlar en ideal sonuçları sağlayabilir.
Bütçe ve maliyetler, tasarım sürecinde dikkate alınması gereken bir diğer konudur. Başlangıç maliyetini belirleyen unsurlar; ekran teknolojisi, çözünürlük, boyut ve yazılım şeklinde sıralanabilir. Bütçeye uygunluk açısından değerlendirme yapılırken bakım sıklığı ile yükseltme ve genişletme maliyetleri de göz önünde bulundurulmalıdır.
Video wall sisteminin kullanılacağı ortam ve içerik türü, ekran teknolojisi seçiminde belirleyici konumdaki en önemli kriterdir. İnce çerçeveli ve yüksek çözünürlüklü LCD ekranlar, genel olarak iç mekanlar için uygundur. LED ekranlar, dış mekanlarda ve geniş alanlarda yüksek parlaklık, dayanıklılık avantajları sağlar. Lüks perakende ve ticari alanlarda kullanım söz konusu olduğunda MicroLED tercihinde bulunulabilir.
İç mekana yönelik projelerin tasarımında 500 ila 700 nit arası parlaklık yeterlidir. Dış mekan uygulamalarında bu oran 1.000 nit ve üzerine çıkartılabilir. Kontrast oranın belirlenmesi aşamasında ise ortamdaki ışık koşulları dikkate alınabilir.
İçerik yönetimi, tasarım sürecinin en kritik aşamalarından biridir. Farklı kaynaklardan gelen içeriklerin eşzamanlı yönetimi gerekiyorsa, dinamik içerik yönetimi için geliştirilen yazılım çözümleri sisteme entegre edilebilir. Kontrol merkezleri özelinde gerçek zamanlı veri akışı sağlanmaya odaklanılabilir. Esnek ve tam zamanlı içerik yönetimi için uzaktan kontrol özelliğinden faydalanılabilir.
Video wall sistemleri tasarımında güç ve soğutma ihtiyaçlarının göz önünde bulundurulması hem bütçe hem de kullanıcı deneyimi açısından ideal sonuçların alınmasını mümkün kılar. Enerji verimliliği için LED ekranlar en ideal seçeneklerdir. Aşırı ısınmayı engellemek içinse soğutma sistemi seçiminde proje gereksinimleri gözden geçirilebilir.
Video duvar uygulamasını merkezine alan deneyim çözümleri kurgulanırken son olarak montaj detayları değerlendirilebilir. Bu kapsamda ilk olarak duvarın taşıma kapasitesine yoğunlaşılabilir. Gerekli hallerde, video wall’u taşıyacak özel montaj sistemleri ve destek yapıları projeye dahil edilebilir. Montaj aşamasında ise tavana asma, zemine sabitleme gibi farklı yöntemlerde faydalanılabilir.