Fog computing, bulut bilişim (cloud computing) ile edge computing arasında konumlanan, veriyi kaynağa yakın ama tamamen yerelde olmayan bir katmanda işleyen bilişim mimarisidir. “Fog” (sis) kavramı, bulutun yere yaklaşmış hâlini temsil eder; yani veri, buluta ulaşmadan önce ağın yakın bir noktasında işlenir.
Bu yapı, özellikle IoT sistemlerinde büyük önem taşır. Çünkü sensörlerden gelen devasa veri akışı doğrudan buluta gönderilirse hem gecikme (latency) artar hem de bant genişliği zorlanır. Fog computing, bu sorunu çözmek için veriyi “yolda işler.”
Fog Computing Nasıl Çalışır?
Fog katmanı; sensörler, aktüatörler ve bulut sunucuları arasında bir ara istasyon gibi çalışır. IoT gateway, router veya yerel sunucular üzerinde veriyi ön analizden geçirir.
Bu süreçte:
- Gereksiz veya tekrar eden veriler filtrelenir.
- Kritik veriler anında işlenir ve karar mekanizmasına iletilir.
- Geniş kapsamlı analiz gerektiren veriler daha sonra buluta gönderilir.
Örneğin, bir üretim tesisinde sıcaklık anormal bir seviyeye çıktığında fog node, buluta danışmadan doğrudan alarm sistemini devreye sokabilir.
Fog Computing’in Avantajları ve Kullanım Alanları
- Daha düşük gecikme: Veriler buluta gitmeden yerelde işlenir.
- Daha yüksek güvenlik: Hassas veriler ağ dışına çıkmadan kontrol edilir.
- Kaynak verimliliği: Bant genişliği ve bulut maliyeti azalır.
Fog computing; akıllı şehirler, endüstriyel otomasyon, tarım teknolojileri, sağlık sistemleri ve enerji yönetimi gibi alanlarda yaygınlaşmaktadır.
Kısacası, fog computing, edge’in hızını bulutun gücüyle birleştirir. Verinin “tam zamanında, tam yerinde” işlenmesini sağlayarak IoT ekosisteminin denge noktasını oluşturur.
